Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi

Anasayfa | Makaleler
Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi

Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi

Adli kontrol kararları, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesi kapsamında, tutuklamaya alternatif olarak uygulanan koruma tedbirlerinden biridir. Ancak bu tedbirin hukuka uygunluğu, CMK 100. maddesinde sayılan tutuklama nedenlerinin oluşup oluşmadığına bağlıdır. Bu makalede, Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen haftalık imza yükümlülüğü şeklindeki adli kontrol kararına karşı yapılan itiraz dilekçesi örneği sunulmuştur. Müvekkilin sosyal ve ekonomik yaşamına ciddi etkiler doğuran bu kararın hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle iptali talep edilmiştir.

Dilekçede, şüpheli hakkında somut delil bulunmadığı, dosyada delil karartma veya kaçma şüphesine ilişkin bir emare yer almadığı, ayrıca adli kontrol şartlarının oluşmadığı ayrıntılı biçimde açıklanmıştır. CMK m.101 ve devamı hükümler çerçevesinde itirazın nasıl yapılması gerektiği, hangi hukuki argümanlara yer verilmesi gerektiği ve mahkemeden ne şekilde bir talepte bulunulması gerektiği örnek dilekçe ile açıklanmıştır.

MERSİN NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

MERSİN 4. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

 

DOSYA NO    :

 

ŞÜPHELİ       :

 

MÜDAFİİ       : Av. Sinan AKALIN

                       

KONU : Mersin 4. Sulh Ceza Hakimliğinin adli kontrol kararına karşı itirazlarımızdan ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR

 

Müvekkil hakkında  Mersin CBS Savcılığı’nın ……. Tarih ve 2024/….. soruşturma sayılı yazısı ve Sulh Ceza Hakimliğinin ……….tarihinde 2024/…sorgu numaralı kararıyla şüpheli müvekkilin haftada bir gün imza atma yükümlülüğü şeklinde adli kontrol kararı verilmiştir.  Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen  adli kontrol kararının verilebilmesi için öncelikle CMK 100. Maddesinde sayılan tutukluluk şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Müvekkilimin dosyası incelendiğinde  şüpheli hakkında suç unsurlarının oluşmadığı ve soruşturmaya konu suçun şüpheli tarafından işlenmediği ortada olup CMK m.100'de öngörülen şartlar da gerçekleşmemiştir.

 

Kendisinin ve ailesinin yaşadığı maddi sorunların yanında haftada bir gün polis karakolunda imza yükümlülüğünün olması gerek kendi sosyal yaşantısını gerekse de iş hayatını etkilemektedir. Dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere suç unsurları oluşmamıştır.

 

Nitekim CMK m.100 uyarınca  tutuklama nedeninin var sayılabileceği haller düzenlenmiştir. Bahse konu edilen suçta müvekkilim," şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı;  delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma" şeklinde sıralanan nedenlerden dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere sorumlu tutulamayacağı açıktır.

 

Açıkladığımız bu nedenler dolayısıyla  şüpheli müvekkil hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren hiçbir olgu mevcut değildir. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen adli kontrol kararı müvekkilimizin toplum nezdindeki itibarını zedelemektedir. Bu nedenlerden dolayı müvekkilimizin hafta içi mesai saatlerinde ikametgahına en yakın polis karakolunda imza atması hukuka aykırı olup müvekkilimiz  hakkında verilmiş olan adli kontrol karanına karşı itirazda bulunmamız hasıl olmuştur.

 

 HUKUKİ NEDENLER        : 5271 S. K. m. 101, 105, 115.

 

SONUÇ VE TALEP              : Sunulu ve re'sen gözetilecek nedenlerle;

 

Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilimiz hakkında verilmiş olan adli kontrol kararına itiraz etmekle,  Mahkemenizden itirazımızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz. .

 

Av. Sinan AKALIN

 

0 Yorum

Yorum Bırak

Abone Ol!

Bizden haberdar olmak için bültenimize abone olun.

© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.