Aseton Uyuşturucu Madde Midir?

Anasayfa | Makaleler
Aseton Uyuşturucu Madde Midir?

Aseton Uyuşturucu Madde Midir?

Aseton, kimyasal formülü C₃H₆O olan, renksiz, keskin kokulu, uçucu ve oldukça kolay alev alabilen bir çözücüdür. Günlük hayatta çok farklı alanlarda kullanılan aseton, özellikle kozmetik sektöründe karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda en yaygın kullanım örneği ise oje çıkarıcıların içerisinde yer almasıdır. Bunun dışında sanayi alanında, boyaların inceltilmesi, yüzeylerin temizlenmesi ve bazı yapışkanların çözülmesi amacıyla yaygın şekilde kullanılmaktadır. Aynı zamanda laboratuvarlarda deneysel çalışmalarda çözücü olarak tercih edilmekte ve pek çok kimyasal süreçte yardımcı madde olarak kullanılmaktadır.

Teknik olarak değerlendirildiğinde, aseton bağımlılık yapıcı bir psikoaktif madde değildir. Yani doğrudan uyuşturucu maddeler arasında sayılmaz ve tek başına kullanımı bu kapsamda değerlendirilmez. Ancak bazı uyuşturucu maddelerin, özellikle metamfetamin, kokain ve eroin gibi maddelerin imalat süreçlerinde çözücü veya saflaştırıcı olarak kullanılabilmesi, asetonun ceza hukuku bakımından önem kazanmasına neden olmaktadır. Bu maddelerin yasa dışı üretiminde asetonun rol oynaması, normal şartlarda sıradan bir çözücü olan bu kimyasalın hukuki açıdan da tartışmalı hale gelmesine yol açmaktadır.

Özellikle asetonun saf formda ve yüksek miktarda ev ortamında bulundurulması, olayın bağlamına göre farklı değerlendirilir. Eğer aseton yalnızca evsel kullanım veya sanayiye yönelik işlerde sınırlı miktarda bulunuyorsa olağan kabul edilirken, uyuşturucu madde yapımında kullanılan diğer malzemelerle birlikte bulunması halinde uyuşturucu imalatı şüphesini doğurabilmektedir. Bu durum, hem soruşturma hem de kovuşturma aşamalarında önemli bir değerlendirme unsuru olarak dikkate alınmaktadır.

Sonuç olarak, günlük hayatta zararsız bir çözücü olarak görülen aseton, bulunduğu miktar ve kullanım amacı doğrultusunda farklı şekilde yorumlanabilmektedir. Özellikle yüksek miktarda ve şüpheli koşullar altında bulundurulduğunda, asetonun ceza soruşturmalarında öne çıkan bir unsur haline gelmesi mümkündür.

 

2. Asetonun Kimyasal ve Fiziksel Özellikleri

Kimyasal Adı: Propanon
Kimyasal Formül: C₃H₆O
Kaynama Noktası: 56°C
Yoğunluğu: 0.79 g/cm³
Fiziksel Özellikleri: Aseton, renksiz, kolayca buharlaşan, keskin kokulu ve suda tamamen çözünebilen uçucu bir sıvıdır.


Kullanım Alanları

  • Kozmetik ürünlerde: Özellikle oje çıkarıcıların temel bileşenidir ve kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılır.

  • Boya ve vernik inceltme: Boyaların, verniklerin ve yapıştırıcıların seyreltilmesinde tercih edilir.

  • Sanayi temizlik ürünleri: Güçlü çözücü özelliği sayesinde yağ ve kir sökücü olarak sanayide geniş kullanım alanına sahiptir.

  • Laboratuvarlarda çözücü: Deneylerde ve kimyasal analizlerde yaygın şekilde kullanılan etkili bir çözücüdür.

  • Plastik ve sentetik lif üretimi: Endüstride plastik ve sentetik materyallerin üretiminde de önemli rol oynar.


Görüldüğü üzere, aseton çok sayıda meşru ve yasal kullanım alanına sahip bir kimyasaldır. Ancak burada önemli olan nokta, asetona ilişkin kullanım amacı ve bağlamın hukuki değerlendirmeyi doğrudan etkilemesidir. Günlük yaşamda sıradan bir çözücü olarak kullanılan aseton, eğer uyuşturucu imalatı ile bağlantılı biçimde değerlendirilirse, ceza hukuku bakımından tamamen farklı bir anlama kavuşabilir.

3. Hukuki Çerçeve

 

3.1. Türk Ceza Kanunu (TCK) Açısından

Türk Ceza Kanunu’nda aseton doğrudan “uyuşturucu veya uyarıcı madde” olarak sayılmamaktadır. Bununla birlikte, uyuşturucu imalatında çözücü veya saflaştırıcı olarak kullanılabilmesi nedeniyle, uygulamada ve yargılamalarda önemli bir delil unsuru olarak değerlendirilmektedir. Özellikle uyuşturucu suçlarında ele geçirilen diğer materyallerle birlikte bulunduğunda, aseton failin sorumluluğunu artırıcı bir faktör haline gelir.

  • TCK m.188 – Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti:
    Bu madde, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi imal eden, satan, başkasına veren, nakleden veya ticaretini yapan kişileri ağır hapis cezasıyla cezalandırmaktadır. Eğer aseton, uyuşturucu üretiminde kullanıldığına dair somut emarelerle birlikte bulunursa, failin “uyuşturucu imalatı” suçunu işlediği kabul edilebilir. Burada aseton, doğrudan suç maddesi olmasa da, suçun imal sürecini kolaylaştıran araç olduğu için değerlendirmeye alınır.

  • TCK m.190 – Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanımını Kolaylaştırma:
    Uyuşturucu kullanımını kolaylaştıran fiillerin de suç sayıldığı bu madde kapsamında, asetonun bulundurulma amacı önem taşır. Failin elinde bulunan aseton, uyuşturucu maddeyi kullanıma uygun hale getirmeye yarıyorsa, bu durumda TCK m.190 uygulanabilir. Örneğin metamfetaminin saflaştırılmasında kullanılan aseton, bu madde kapsamında “kolaylaştırıcı unsur” kabul edilir.

  • TCK m.191 – Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Alma, Kabul Etme veya Bulundurma:
    Bu madde, doğrudan asetonla ilgili bir hüküm içermemektedir çünkü aseton psikoaktif bir madde değildir. Ancak uyuşturucu maddelerle birlikte ele geçirildiğinde, failin yalnızca kullanıcı olmadığı, aynı zamanda uyuşturucu madde imalatına veya hazırlığına katkıda bulunduğu yönünde yorum yapılmasına neden olabilir. Mahkemeler, asetonun miktarını, bulundurulma şeklini ve olayın bağlamını dikkate alarak, failin yalnızca kullanıcı mı yoksa imalat sürecine katılan kişi mi olduğuna karar verebilir.

Sonuç olarak, TCK kapsamında aseton doğrudan bir suç unsuru değildir. Fakat uyuşturucu imalatında kullanıldığı tespit edilirse, suçun delili olarak kabul edilir ve faile yöneltilen suçlamaların kapsamını ağırlaştırabilir. Özellikle TCK m.188 ve m.190 hükümleri uyarınca, asetonun bulundurulması failin sorumluluğunu artırıcı bir unsur olarak dikkate alınır.


3.2. 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun

2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun, uyuşturucu maddelerin ve öncül kimyasalların denetimini düzenleyen temel yasal düzenlemedir. Bu kanunda, uyuşturucu üretiminde kullanılan kimyasalların listeleri yer almakta ve sıkı bir denetim mekanizması öngörülmektedir.

Aseton doğrudan öncül madde listesinde sayılmamakla birlikte, uygulamada özellikle kolluk ve yargı makamlarınca dikkatle incelenmektedir. Çünkü uyuşturucu imalatı için kullanılan çözücüler arasında yer alabildiği için, yüksek miktarda veya şüpheli şekilde bulundurulması halinde denetim konusu yapılabilir. Özellikle ev ortamında sanayi tipi miktarlarda asetonun bulunması, 2313 sayılı Kanun kapsamında sorgulanabilir.


3.3. Uluslararası Sözleşmeler

1988 tarihli Birleşmiş Milletler Viyana Sözleşmesi, uyuşturucu ve psikotrop maddelerin yasa dışı imalatında kullanılan öncül kimyasalları düzenlemektedir. Sözleşmeye ek tablolar içerisinde aseton, bazı ülkelerde izne tabi çözücü olarak listelenmiştir. Bu durum, uluslararası düzeyde asetonun uyuşturucu üretiminde oynadığı rolün dikkate alındığını göstermektedir.

Türkiye’de aseton serbestçe dolaşabilen bir kimyasal olup, doğrudan yasaklı maddeler listesinde değildir. Ancak Türkiye, Viyana Sözleşmesi’nin tarafı olduğundan, uluslararası iş birliği çerçevesinde uyuşturucu suçlarıyla bağlantılı dosyalarda asetonun bulundurulma amacı araştırılabilmektedir.


4. Saf Asetonun Evde Bulunmasının Doğurabileceği Şüphe

4.1. Tek Başına Bulundurmanın Hukuki Durumu

Günlük yaşamda kozmetik, temizlik ya da sanayi amaçlı olarak küçük miktarlarda aseton bulundurmak tamamen yasaldır ve herhangi bir suç teşkil etmez. Ancak saf formda, litrelerce ve uyuşturucu yapımına uygun nitelikte asetonun ev ortamında bulundurulması, kolluk kuvvetlerinin şüphesini doğurabilir. Bu durumda olayın bağlamı araştırılır; kişinin kimyasalı hangi amaçla bulundurduğu, kullanım şekli ve beraberindeki materyaller incelenir.

4.2. Uyuşturucu Maddelerle Birlikte Bulunması

Saf asetonun yanında uyuşturucu madde yapımında kullanılan diğer malzemelerin (örneğin metamfetamin, eroin, esrar, hassas terazi, kilitli poşetler, ısıtıcı düzenekler) bulunması, kuvvetli suç şüphesine yol açar. Kolluk kuvvetleri ve savcılık, bu gibi durumlarda asetonun uyuşturucu imalatında kullanıldığı varsayımıyla hareket edebilir. Mahkemeler de elde edilen deliller ışığında, asetonun sıradan bir çözücü olmaktan çıkıp, suçun icrası için kullanılan araç haline geldiğini kabul edebilir.


⚖️ Genel Değerlendirme:
Aseton günlük yaşamda yasal bir kimyasal olsa da, bulundurulduğu miktar, bağlam ve beraberindeki diğer deliller, onun hukuki statüsünü doğrudan değiştirmektedir. Küçük miktarlarda bulundurulması tamamen meşru iken, uyuşturucu suçlarıyla bağlantılı şekilde ele geçirilmesi halinde aseton, failin aleyhine güçlü bir delil olarak kullanılabilmektedir.

 

4.3. Yargıtay Kararlarından Örnekler

 

  1. Aseton Tek Başına Suç Değildir: İncelenen kararlar arasında, asetonun tek başına bulundurulmasının veya nakledilmesinin uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturduğuna dair bir bulguya rastlanmamıştır. Aseton, uyuşturucu veya uyarıcı madde niteliğinde değildir.
  2. Yardımcı Madde Olarak Rolü: Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin bir kararı, asetonun mevcut bir sentetik uyuşturucu maddeyi incelterek (seyrelterek) tütüne emdirmek suretiyle çoğaltılması eyleminde kullanıldığını açıkça belirtmektedir. Bu durumda aseton, suçun konusunu oluşturan uyuşturucu maddenin kendisi değil, ticaret amacıyla hazırlanmasında kullanılan bir yardımcı kimyasaldır.
  3. Eylemin Niteliği "Ticaret" Olarak Değerlendirilmiştir: Aseton kullanılarak uyuşturucu maddenin çoğaltılması eylemi, Yargıtay tarafından "uyuşturucu madde imal etme" olarak değil, "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu kapsamında değerlendirilmiştir. Bu, mevcut bir uyuşturucunun miktarını veya formunu değiştirerek satışa hazır hale getirmenin ticaret suçunu oluşturduğu anlamına gelmektedir.
  4. Delil Yetersizliği ve Şüphe İlkesi: Asetonun rolünün tartışıldığı karar dışında, incelenen diğer tüm kararlarda uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen mahkûmiyet kararlarının bozulmasındaki temel gerekçe, "her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil" bulunmamasıdır. Bu durum, Yargıtay'ın suçun sübutu için yüksek bir ispat standardı aradığını teyit etmektedir.

1. Asetonun Uyuşturucu Madde Ticareti Suçundaki Hukuki Konumu

İncelenen kararlar arasında konuya doğrudan ışık tutan en önemli karar, Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin 01.12.2022 tarihli ve 2022/12603 K. sayılı ilamıdır. Bu kararda, asetonun rolü net bir şekilde tanımlanmıştır. Daire, sanıkların eylemini şu şekilde nitelemiştir:

"Sanıkların eylemi başlı başına bir uyuşturucu madde olan ADB-BUTINACA ve MDMB-4en-PINACA içeren toz maddeyi uyuşturucu madde niteliğinde olmayan aseton ile incelterek tütüne yedirmek suretiyle mevcut uyuşturucu maddenin çoğaltılması şeklinde olup, 1961 TEK sözleşmesinde yer alan 'uyuşturucu madde elde edilmesi', 'uyuşturucu maddelerin arıtılması' veya 'diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi' şeklindeki imal çeşitlerine uymamaktadır."

Bu alıntıdan anlaşılacağı üzere, asetonun kendisi bir uyuşturucu madde değildir. Ancak, uyuşturucu maddenin miktarını artırmak ve satışa hazır hale getirmek için kullanıldığında, eylem bir bütün olarak "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunu oluşturmaktadır. Mahkeme, bu eylemin "imal" suçu değil, "ticaret" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak suç vasfının doğru tayin edilmesinin önemine işaret etmiştir.

Benzer şekilde, Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin 19.12.2023 tarihli ve 2023/11329 K. sayılı kararında, sanığın ikametgahında ele geçirilen "Ayrımsal Damıtma Düzeneği Deney Seti ve hassas terazi" gibi materyallerin, uyuşturucu maddeleri satışa hazır hale getirmek için bulundurulduğu kabul edilmiştir. Bu karar, aseton gibi kimyasalların veya ilgili laboratuvar malzemelerinin, uyuşturucu maddelerle birlikte ele geçirildiğinde ticaret kastını gösteren önemli birer yan delil olarak kabul edildiğini göstermektedir.

2. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Aranan Delil Standardı

İncelenen kararların büyük bir çoğunluğu, uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin delil yetersizliği nedeniyle bozulmasına ilişkindir. Yargıtay'ın bu suç tipinde aradığı delil standardı son derece yüksektir. Kararlarda sıklıkla tekrarlanan ilke, mahkûmiyet için "her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil" bulunması gerektiğidir.

  • Maddenin Ele Geçirilmesi ve Analizi Zorunluluğu: Birçok kararda, ticarete konu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilememiş olması ve bu nedenle uyuşturucu niteliğinin teknik yöntemlerle saptanamaması, beraat veya bozma nedeni olarak gösterilmiştir (Örn: Yargıtay 20. CD, 2019/7318 K.; Yargıtay 10. CD, 2015/30902 K.). Bu durum, aseton gibi yasal bir kimyasalın tek başına suçun konusunu oluşturamayacağını dolaylı olarak teyit etmektedir.
  • Yan Delillerin Tek Başına Yetersizliği: Yargıtay, hassas terazi veya uyuşturucunun paketçikler halinde bulunması gibi unsurların tek başına ticaret kastını ispatlamaya yetmeyeceğini belirtmektedir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin 04.12.2024 tarihli ve 2024/9311 K. sayılı kararında, hassas terazinin "tek başına uyuşturucu madde satışına ilişkin mahkumiyete yeterli delil olamayacağı" ifade edilmiştir. Benzer şekilde, Yargıtay 20. Ceza Dairesi'nin 09.01.2019 tarihli ve 2019/168 K. sayılı kararında ise "Yakalanan esrarın paketçik halinde olması satma amacı için bulundurmanın tek başına delili olamaz, zira satın almanın da delili olabilir" denilmiştir.
  • "Şüpheden Sanık Yararlanır" İlkesi: Delillerin yetersiz olduğu veya sanığın eyleminin kullanma amacı dışında olduğuna dair şüpheyi aşan bir kanıt bulunmadığı durumlarda, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince eylemin "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" olarak nitelendirilmesi veya sanığın beraat etmesi gerektiği vurgulanmıştır (Örn: Bursa BAM 3. CD, 2017/364 K.; Yargıtay 9. CD, 2016/8504 K.).

Sonuç

Yargı kararları ışığında, asetonun tek başına bulundurulması uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturmaz. Aseton, yasal olarak temin edilebilen ve uyuşturucu niteliği taşımayan bir kimyasaldır. Ancak, Yargıtay içtihatları, asetonun, bilimsel olarak uyuşturucu olduğu tespit edilmiş bir maddeyi seyreltmek, çoğaltmak veya satışa hazır hale getirmek amacıyla kullanılması durumunda, bu eylemin bir bütün olarak "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu kapsamında değerlendirileceğini göstermektedir. Bu durumda aseton, suçun maddi unsurunu oluşturan bir araç haline gelmektedir.

Nihai olarak, bir davada asetonun varlığı, ancak uyuşturucu madde, hassas terazi, paketleme malzemeleri gibi diğer yan delillerle desteklendiğinde ve sanığın ticaret kastı "her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle" ispatlandığında hukuki bir anlam ifade etmektedir. Aksi takdirde, tek başına asetonun varlığı bir mahkûmiyet için yeterli delil olarak kabul edilmemektedir.

5. Cezai Sonuçlar

 

Asetonun cezai sorumluluk açısından değerlendirilmesi, tamamen bulundurulma amacı ve bağlamı ile ilişkilidir. Türk Ceza Kanunu’na göre aseton tek başına suç teşkil etmese de, uyuşturucu ile bağlantılı bulunduğunda ciddi yaptırımlar doğurabilmektedir.

  • Uyuşturucu imalatı ile birlikte kullanılırsa:
    Aseton, uyuşturucu imalat sürecinde çözücü veya saflaştırıcı olarak kullanıldığı tespit edilirse, bu durumda TCK m.188 hükümleri uygulanır. Fail hakkında 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası ve 20.000 güne kadar adli para cezası öngörülmektedir. Bu kapsamda aseton, suçun icrası için kullanılan araç konumunda değerlendirilir.

  • Kullanımını kolaylaştırma amacıyla bulundurulursa:
    Aseton, uyuşturucu maddenin hazırlanması veya kullanıma elverişli hale getirilmesi için bulundurulursa, TCK m.190 kapsamında değerlendirilir. Bu durumda fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Burada asetonun rolü, doğrudan imalat değil, uyuşturucu kullanımını kolaylaştıran yardımcı madde olarak kabul edilmektedir.

  • Tek başına bulundurulursa:
    Asetonun tek başına, kozmetik, temizlik veya sanayi amaçlı bulundurulması suç teşkil etmez. Ancak özellikle saf formda ve yüksek miktarda ev ortamında bulunması halinde, kolluk kuvvetleri tarafından araştırma konusu yapılabilir. Bu durumda, kişinin uyuşturucu üretimiyle bağlantısı olup olmadığı soruşturulur ve olayın bağlamına göre değerlendirme yapılır.

6. Pratik Örnekle

Senaryo 1: Evde yalnızca 250 ml’lik oje çıkarıcı şişesi bulunması
Bu durumda asetonun miktarı sınırlıdır ve günlük yaşamda kozmetik amaçlı kullanıma uygundur. Yalnızca oje çıkarıcı olarak kullanılan bu kadar düşük miktardaki aseton, suç unsuru oluşturmaz. Kolluk kuvvetleri böyle bir durumda herhangi bir cezai soruşturma yürütmez, çünkü kullanım amacı açık ve meşrudur.


Senaryo 2: Evde 5 litre saf aseton, hassas terazi ve kilitli poşetlerle birlikte bulunması
Bu senaryoda asetonun miktarı fazladır ve beraberinde uyuşturucu imalatında sıkça kullanılan hassas terazi ve kilitli poşetler gibi materyallerle birlikte bulunmuştur. Bu durum, kişinin yalnızca kullanıcı değil, uyuşturucu imalatı veya ticaretiyle bağlantılı olduğu yönünde ciddi şüphe uyandırır. Böyle bir olayda, TCK m.188 (uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti) kapsamında kuvvetli suç şüphesi doğar. Bu nedenle fail hakkında ağır cezai yaptırımlar gündeme gelebilir.


Senaryo 3: Sanayi işletmesinde faturalı saf aseton stoku
Sanayi işletmelerinde, üretim süreçleri için saf asetonun büyük miktarlarda bulundurulması olağandır. Eğer stok resmi fatura ve kayıtlarla belgelendirilmişse, bu tamamen ticari amaçlı yasal kullanım kapsamında değerlendirilir. Bu durumda suç unsuru yoktur ve herhangi bir cezai sorumluluk söz konusu olmaz.

7. Sonuç ve Değerlendirme

Aseton, kimyasal özellikleri itibarıyla uyuşturucu madde değildir ve doğrudan psikoaktif bir etkiye sahip olmadığı için Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu veya uyarıcı madde listesinde yer almaz. Bununla birlikte, uyuşturucu imalatında çözücü ya da saflaştırıcı olarak kullanılması durumunda, aseton suçun işlenmesine katkı sağlayan bir araç haline gelir ve bu bağlamda suçun delili olarak kabul edilebilir.

Saf asetonun bulunma amacı, miktarı ve bulunduğu ortam, hukuki değerlendirmede belirleyici kriterlerdir.

  • Küçük miktarlarda ve gündelik yaşamda kullanılan oje çıkarıcılar ya da temizlik ürünleri kapsamında aseton bulundurmak suç teşkil etmez.

  • Ancak saf halde, litrelerce asetonun ev ortamında bulunması ve bu durumun uyuşturucu yapımıyla bağlantı kurabilecek şekilde değerlendirilmesi halinde, kolluk kuvvetleri ve savcılık makamları tarafından soruşturma başlatılabilir.

  • Özellikle saf asetonun, uyuşturucu maddeler, hassas terazi, kilitli poşetler gibi uyuşturucu imalatı veya ticaretinde kullanılan materyallerle birlikte ele geçirilmesi, kuvvetli suç şüphesine yol açar.

⚖️ Sonuç olarak, asetonun kendisi yasal ve günlük hayatta yaygın kullanılan bir kimyasal olsa da, bağlamı ve kullanıldığı ortam, onun hukuki niteliğini tamamen değiştirmektedir. Bu nedenle, yüksek miktarda ve şüpheli koşullarda bulundurulması, kişinin TCK m.188 kapsamında uyuşturucu imalatı veya ticareti suçlamasıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Saf aseton bulundurmak suç mu?

Tek başına değil. Ancak uyuşturucu imalatı ile bağlantısı varsa suç teşkil edebilir.

2. Evde aseton bulunursa polis ne yapar?

Bağlama göre işlem yapar. Diğer delillerle birlikte değerlendirilir.

3. Aseton uyuşturucu listesinde mi?

Hayır. Ancak uyuşturucu üretiminde kullanılırsa yasal sorun çıkar.

4. Saf aseton satın almak yasak mı?

Hayır. Ancak yüksek miktarda alımlar şüphe uyandırabilir.

5. Yargıtay saf aseton hakkında ne diyor?

Tek başına uyuşturucu saymaz ancak uyuşturucu ile birlikte bulunmasını suç delili olarak görür.

6. Kozmetik amaçlı aseton almak güvenli mi?

Evet, market ve eczanelerde satılan düşük miktarlı asetonlar suç teşkil etmez.

7. Uyuşturucu imalatında aseton nasıl kullanılır?

Bazı maddelerin saflaştırma sürecinde çözücü olarak görev yapar.

 

İletişim

📍 Adres: Mahmudiye Mahallesi, Kuvayi Milliye Caddesi,
Gökdelen İş Merkezi No: 107, Kat: 11, Daire: 240-241, Akdeniz / MERSİN

📞 Telefon: +90 (507) 895 28 74
📧 E-Posta: info@sinanakalin.av.tr
🌐 Web: www.sinanakalin.av.tr

Mersin’de ceza davaları, ağır ceza yargılamaları ve eski hale getirme başvuruları için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

0 Yorum

Yorum Bırak

Abone Ol!

Bizden haberdar olmak için bültenimize abone olun.

© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.