Ceza yargılaması sürecinde bazı kararlar, çeşitli nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleşebilmektedir. Bu gibi durumlarda, hükmün hukuka aykırı olması halinde ne yapılabileceği sorusu gündeme gelir. İstinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararına karşı olağanüstü kanun yollarından biri olan kanun yararına bozma müessesesi devreye girer.
Bu yazımızda, kanun yararına bozma yolunun hukuki dayanaklarını, başvuru usulünü, sonuçlarını ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususları detaylı biçimde ele alacağız.
1. Kanun Yararına Bozma Nedir?
Kanun yararına bozma; istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen ve hukuka aykırılık barındırdığı tespit edilen karar veya hükümlerin, kamu yararı adına bozulması amacıyla Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılabilen olağanüstü bir kanun yoludur.
Bu yol, doğrudan bireylerin başvurabileceği bir itiraz yolu olmayıp, yalnızca belirli kamu makamları tarafından kullanılabilir.
2. Hukuki Dayanak: CMK m. 309 ve m. 310
CMK Madde 309 – Kanun Yararına Bozma
Bu maddeye göre;
CMK Madde 310 – Re’sen Başvuru Yetkisi
Yine CMK 310. maddeye göre; CMK 309/4-d kapsamına giren hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendiliğinden de kanun yararına bozma yoluna başvurabilir. Ancak Adalet Bakanlığı’nın aynı hükme ilişkin başvuru yapmış olması halinde, bu yetki artık Başsavcılık tarafından kullanılamaz.
3. Kimler Başvurabilir?
Bu yola doğrudan bireyler değil; yalnızca şu merciler başvurabilir:
Dolayısıyla sanık, müdafi veya müşteki bu yolu bizzat kullanamaz. Ancak hukuka aykırılığı somut delillerle ortaya koyan bir dilekçe ile Adalet Bakanlığı’na başvuru yapılması, Bakanlık nezdinde bir takdir oluşturabilir.
4. Hangi Kararlar Kanun Yararına Bozulabilir?
Kanun yararına bozma, istinaf ve temyiz incelemesine tabi olmayan veya bu yollar tüketilmeden kesinleşmiş kararlara uygulanır. Bu kapsamda:
örnek olarak gösterilebilir.
5. Bozma Kararının Sonuçları Nelerdir?
CMK 309/4. maddeye göre:
6. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
7. Sonuç ve Değerlendirme
İstinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ceza mahkemesi kararları, her zaman adil ve hukuka uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda kanun yararına bozma, hem adaletin tesisi hem de kamu yararının korunması amacıyla başvurulabilecek önemli bir hukuki araçtır. Her ne kadar bu yol bireysel bir başvuru imkânı tanımasa da, sanık veya vekilinin hazırlayacağı güçlü bir dilekçe ile Adalet Bakanlığı’nın kanaati oluşturulabilir ve sürecin başlatılması sağlanabilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Kanun yararına bozma dilekçesini sanık verebilir mi?
Hayır. Bu yol doğrudan bireylerin başvurabileceği bir yol değildir. Ancak sanık veya avukatı, Adalet Bakanlığı’na hukuka aykırılığı açıklayan bir dilekçe sunarak sürecin başlatılmasını talep edebilir.
2. Hangi kararlar kanun yararına bozulabilir?
İstinaf veya temyiz yolu kullanılmadan kesinleşen ve hukuka aykırılık barındıran kararlar kanun yararına bozulabilir. Özellikle HAGB kararları, düşme, görevsizlik, yetkisizlik gibi kararlarda sıkça uygulanır.
3. Bozma kararı sonrası yeniden yargılama yapılır mı?
Duruma göre değişir. Eğer usul işlemlerine veya savunma hakkına yönelik ihlaller söz konusuysa yeniden yargılama yapılır. Aksi halde doğrudan Yargıtay tarafından karar verilebilir.
4. Yargıtay bozma kararı verdikten sonra ceza artırılabilir mi?
Hayır. CMK 309/4-b’ye göre, yeniden yapılan yargılamada önceki karardan daha ağır bir ceza verilemez.
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.