Tutuklama, bir kişinin özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan en ağır koruma tedbiridir. Ancak her tutuklama kararı hukuka uygun olmayabilir. Bu nedenle tutuklama kararına itiraz, 2025 yılında da ceza yargılamasının önemli bir hukuki hakkı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımızda, tutuklama kararına karşı nasıl itiraz edileceğini, dilekçenin nasıl hazırlanacağını ve örnek bir dilekçeyi sizinle paylaşıyoruz.
📌 Tutuklama Kararına İtiraz Nedir?
Tutuklama kararına itiraz, sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından verilen tutuklama kararına karşı bir üst mahkemeye yapılan yazılı başvurudur. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 101 ve 104 kapsamında düzenlenmiştir.
2025 Yılı İçin Tutuklama Kararına İtiraz Süresi ve Usulü
Kimler Tutuklama Kararına İtiraz Edebilir?
📝 Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Tutuklama kararına itiraz dilekçesinde şu unsurlar yer almalıdır:
Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği – 2025
MERSİN NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
MERSİN SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
Dosya No:2025/…. Sorgu
KARARA İTİRAZ
EDEN (ŞÜPHELİ) : …… (TC: )
Akdeniz/Mersin
MÜDAFİ : Av. Sinan AKALIN
Mahmudiye Mah. Kuvayi Milliye Cad. Gökdelen İş Merkezi Kat:11 No:240-241, 33070 Akdeniz/Mersin
KONU : Mersin Sulh Ceza Hakimliği’nin …/…/2025 tarihli 2025/…… Sorgu sayılı kararı ile vermiş olduğu tutuklama tedbirlerine itirazlarımızın ve şüphelinin tahliyesine karar verilmesi taleplerimizin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2025/….. nolu soruşturma kapsamında …/…/2025 tarihinde şüphelinin ifadesi alınmış ve tutuklama tedbiri uygulanması istemiyle Mersin Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiştir.
Mersin Sulh Ceza Hakimliği …/…/2025 tarih ve 2025/….. D.İş sayılı kararı ile müdafii olduğum şüpheli hakkında CMK m.100 gereğince tutuklanma tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir. Mersin Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararı yerinde değildir. Yasal süresi içinde karara itiraz ediyoruz. Şöyle ki;
Mersin Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama gerekçesinde şüphelinin beyanlarında çelişki olduğu yazılmış ve buna dayanarak şüpheli tutuklanmıştır. Kararda belirtildiğinin aksine şüphelinin beyanları son derece istikrarlı ve şüpheye yer vermeyecek mahiyettedir. Dolayısıyla çelişki de bulunmamaktadır. Beyanlarda çelişki olduğunun belirtilmesine rağmen Mersin Sulh Ceza Hakimliğince çelişki üzerine şüpheliye sorulan tek bir soru dahi bulunmamaktadır.
Tutuklamanın sadece bir güvenlik tedbiri ve son çare olan bir güvenlik tebdiri olması göz önünde bulundurulduğunda, kaçma ve delilleri yok etme anlamında herhangi bir yola bavurmayan ve böyle bir şüphesi de bulunmayan şüphelinin tutuklama ile hürriyetinden yoksun bırakılması gerek T.C. Anayasasına gerekse de AİHS’ne açıkça aykırıdır. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğini söylemektedir. CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. Tutuklama en son tedbirdir. Sulh Ceza Hâkimliği, öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemelidir. Müvekkilimin hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmadan, bu tedbirden yarar sağlanıp sağlanayacağı tespit edilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Şüphelinin kaçma şüphesi söz konusu değildir. Zira şüphelinin çocuklarına bakma yükümlülüğü olup kaçması mümkün değildir. Şüpheli daha önce yurtdışına çıkmamıştır. Pasasortu dahi yoktur. Dolayısıyla kendisinin kaçma şüphesi bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yine şüphelinin delilleri karartma şüphesi de bulunmamaktadır. Zira soruşturmanın bu evresinden sonra toplanılacak deliller şüphelinin ulaşamayacağı, etki edemeyeceği delillerdir. Ayrıca bu aşamadan sonra toplanılacak delillerin şüphelinin lehine olacağı da aşikardır. Kaçma ve delilleri yok etme şüphesi bulunmayan, adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakıldığı takdirde tüm yükümlülükleri gereği gibi yerine getirecek olan, daha önce herhangi bir suça karışmayan şüphelinin tutuklu kalması aşırı bir tedbir olup, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, hâkimliğiniz aksi kanaatte ise ADLİ KONTROL hükümleri uyarınca serbest bırakılmasına karar verilmesini isteme gereği hâsıl olmuştur.
İSTEM VE SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle ve Sayın Hakimliğinizin re’sen takdir edeceği nedenlerle;
-Şüpheli hakkında verilen Tutuklamaya ilişkin kararın İTİRAZEN KALDIRILMASINA ve ŞÜPHELİNİN SALIVERİLMESİNE,
-Sayın nahkemeniz aksi kanaatte ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini şüpheli müdafi olarak saygılarımla arz ve talep ederim. …/…/2025
Şüpheli Müdafi
Av. Sinan AKALIN
📌 Tutuklama Yerine Alternatif Nedir?
Mahkemeler, tutuklama yerine şu adli kontrol tedbirlerini uygulayabilir:
Dikkat Edilmesi Gerekenler
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.