eza hukukunda "tekerrür" kavramı, suç işleyen bir kişinin tekrar suç işlemesi durumunda cezalandırılmasının daha ağır şekilde gerçekleşmesini ifade etmektedir. Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen tekerrür hükümleri, suçların önlenmesi ve failin caydırılması amacıyla önemli bir yere sahiptir. Bu makalede ceza hukukunda tekerrürün oluşabilmesi için gereken şartlar, uygulama detayları ve sıkça yapılan yanlış anlamalara değinilecektir.
Tekerrür, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 58. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kanuna göre, daha önce işlenen bir suçtan dolayı verilen cezanın kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi durumunda tekerrür hükümleri uygulanmaktadır. Bu nedenle tekerrür, suçlunun tekrar suç işlemesi sebebiyle toplum düzeninin korunması ve suçla mücadelenin etkinliğinin artırılması amacına hizmet eder.
Ceza hukukunda tekerrürün oluşabilmesi için belirli hukuki şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Bunlar şöyledir:
Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için ilk suçtan verilen cezanın kesinleşmiş olması şarttır. Buradaki kesinleşme kavramı, cezanın temyiz ya da istinaf yoluyla itiraz edilmeden veya itiraz yollarının tüketilmesiyle birlikte kesin hâle gelmesini ifade eder. Cezanın kesinleşmesinden önce işlenen suçlar tekerrür hükümlerine esas alınamaz.
Bir başka önemli şart, önceki kesinleşmiş cezanın henüz infaz edilmemiş olmasıdır. Burada özellikle vurgulanması gereken nokta, önceki cezanın infaz edilmemesi durumunda, üzerinden 3 veya 5 yıl gibi sürelerin geçmesinin tekerrüre engel teşkil etmemesidir. Uygulamada sıklıkla yapılan hata, önceki cezanın üzerinden belirli bir zaman geçtiğinde tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı şeklindeki yanlış inanıştır. Oysa ki cezanın infaz edilmemiş olması hâlinde, bu sürelerin geçmiş olması hukuken tekerrür uygulanmasına engel değildir.
Tekerrür durumunun varlığı hâlinde, TCK'nın 58. maddesine göre suçlu hakkında daha ağır cezalandırma tedbirleri söz konusu olur. Bu tedbirler arasında hapis cezasının infaz rejiminde ağırlaştırılmış düzenlemeler yapılır. Özellikle ikinci kez suç işleyen kişinin ıslahının sağlanması için infaz sürecinde daha sıkı denetim ve gözetim yöntemleri benimsenmektedir.
Tekerrür hükümlerinden kurtulabilmek için öncelikle önceki cezanın infaz edilmesi gerekmektedir. Daha sonra, infaz edilen cezanın süresine göre farklı sürelerin geçirilmiş olması aranır:
5 yıl ve altındaki hapis cezalarında, infazın tamamlanmasının üzerinden 3 yıl geçmesi gerekir.
5 yıldan fazla hapis cezalarında ise infazın tamamlanmasının ardından 5 yıl geçmesi zorunludur.
Bu sürelerin tamamlanmasından sonra işlenen suçlar için tekerrür hükümleri uygulanmaz ve fail yeniden suç işlemiş sayılır ancak tekerrürden kaynaklanan ağırlaştırıcı hükümler devre dışı kalır.
Sonuç olarak, ceza hukukunda tekerrür hükümlerinin doğru ve hukuki olarak uygulanabilmesi için cezanın kesinleşmiş olması ve infaz edilmemiş olması şartlarının titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir. Yanlış anlamalara mahal vermemek adına infaz edilmemiş cezaların üzerinden geçen sürelerin tekerrür hükümlerini kaldırmadığının bilinmesi önemlidir. Ayrıca, cezanın infazının tamamlanmasının ardından belirlenen sürelerin geçmesi hâlinde tekerrürün sonuçlarından kurtulmanın mümkün olduğu unutulmamalıdır.
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.